I am less afraid of heights than I was.
- Yükseklerden eskisinden daha az korkuyorum.
There is less time than I thought.
- Sandığımdan daha az zaman var.
Families began to have fewer and fewer children.
- Aileler gittikçe daha az çocuk sahibi olmaya başladı.
My hens laid fewer eggs last year.
- Benim tavuklar geçen yıl daha az yumurtladı.
With some books, the more I read them, the less I understand them.
- Bazı kitaplarla, ben daha fazla okudukça, ben onları daha az anlıyorum.
He writes to me less and less often these days.
- Bu günlerde bana gittikçe daha az sıklıkta yazıyor.
I'm no less of a sinner than you.
- Ben senden daha az günahkâr değilim.
Of two evils, choose the lesser.
- İki kötülükten daha az olanını seç.