dışarı çıkmamak

listen to the pronunciation of dışarı çıkmamak
Турецкий язык - Английский Язык
keep within doors
stay in
stop in
dışarı çık
went out

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

He neither spoke nor wept, but went out in silence. - O, ne konuştu nede ağladı, sessizce dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

Mother has just gone out shopping. - Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarı çıkmamak
Избранное