She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
- Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
The cottage was clean and tidy.
- Yazlık temiz ve düzenliydi.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
- Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
Tom isn't very coordinated.
- Tom çok düzenli değil.
Tom is organizing a fundraising event.
- Tom bir bağış toplama etkinliği düzenliyor.
Tom has been calling me regularly every evening.
- Tom her akşam düzenli olarak beni arıyor.
Your software needs to be updated periodically.
- Yazılımınızın düzenli aralıklarla güncellenmesi gerek.
Tom is organized, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
Tom seems to be organized.
- Tom düzenli görünüyor.
Tom works methodically.
- Tom düzenli olarak çalışır.
Tom is methodical, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
He's not eating right. I think he's sick.
- O düzenli yemek yemiyor. Ben onun hasta olduğunu düşünüyorum.
Line up and walk to the door in order.
- Sıraya gir ve kapıya doğru düzenli olarak yürü.
Everything seems in order.
- Her şey düzenli görünüyor.
Tom isn't very coordinated.
- Tom çok düzenli değil.
The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.
- Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.
She's now straightening up her room.
- O, şimdi odasındaki şeyleri düzenliyor.
We made a habit of getting together regularly.
- Biz düzenli olarak bir araya gelme alışkanlığını edindik.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
The only missing feature of Windows for Workgroups 3.11 is Turkish keyboard layout.
- Windows'un Çalışma Grubu 3.11 için tek eksik özelliği Türkçe klavye düzenidir.
Tom thought everything was in order.
- Tom her şeyin düzenli olduğunu düşündü.
Line up and walk to the door in order.
- Sıraya gir ve kapıya doğru düzenli olarak yürü.
Tom works methodically.
- Tom düzenli olarak çalışır.
We're not abusing the system.
- Biz düzeni kötüye kullanmıyoruz.
The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
- Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.
- Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
- Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
- İzni olmadan onun elektrikli sakal düzenleyicisini kullanırsam Tom'un bundan çok hoşlanacağını sanmıyorum.
Tom schemed to destroy the project.
- Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.
Tom warned the police about a scheme to assassinate the mayor.
- Tom belediye başkanına suikast düzenlemek için bir plan hakkında polisi uyardı.
In the first place, I would like to announce several new regulations.
- İlk olarak birkaç yeni düzenlemeyi duyurmak istiyorum.
The regulation was abolished, but then it was reenacted.
- Düzenleme kaldırıldı ama sonra yeniden yürürlüğe kondu.
Tom scheduled a last-minute meeting.
- Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
I have to organize my schedule before the end of the month.
- Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
The two stamp collectors arranged a trade.
- İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
- Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
Tom is being deceitful, isn't he?
- Tom düzenbaz oluyor, değil mi?
Tom is deceitful, isn't he?
- Tom düzenbaz, değil mi?
Hong Kong is the least regulated economy in Asia.
- Hong Kong Asya'daki en az düzenlenmiş ekonomidir.
Rice prices are regulated by the government.
- Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir.
Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?
- Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
Click here to edit the sentence.
- Cümleyi düzenlemek için buraya tıklayın.
He has some knowledge of editing.
- Düzenleme ile ilgili biraz bilgisi var.
Rain or shine, the athletic meet will be held.
- Her durumda, atletik karşılaşma düzenlenecek.
Tom wants to set up a meeting.
- Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
We'll set up a meeting.
- Bir toplantı düzenleyeceğiz.
The police are responsible for the maintenance of law and order.
- Polis, kanun ve düzenin korunmasından sorumludur.
The British have a lot of respect for law and order.
- İngilizlerin kanuna ve düzene çok saygıları var.
Tom works methodically.
- Tom düzenli olarak çalışır.
Tom is methodical, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
Tom regularly eats sushi with his mother.
- Tom annesiyle birlikte düzenli olarak suşi yer.
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
Cosmos is the antithesis of chaos.
- Kaosun antitezi düzendir.
He's not eating right. I think he's sick.
- O düzenli yemek yemiyor. Ben onun hasta olduğunu düşünüyorum.
Rightists often dislike regulatory legislation.
- Sağcılar çoğunlukla düzenleyici mevzuatı sevmezler.
Let's get up a party for Tom's birthday.
- Tom'un doğum günü için bir parti düzenleyelim.
They will get up a party for Tom's birthday.
- Onlar Tom'un doğum günü için parti düzenleyecekler.
I didn't make any adjustments.
- Herhangi bir düzenleme yapmadım.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
The telethon is a French TV program organized every year to collect funds in order to finance medical research.
- Teleton tıbbi araştırmaları finanse etmek amacıyla para toplamak için her yıl düzenlenen bir Fransız televizyon programıdır.