Определение dürtü в Турецкий язык Английский Язык словарь
- drive
A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive.
-Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.
The strongest drive in human nature is the wish to be important.
-İnsan doğasındaki en güçlü dürtü, önemli olmak arzusudur.
- stimulation
- urge
Tom felt a sudden urge to leave the room.
-Tom ani bir odayı terk etme dürtüsü hissetti.
Tom felt the urge to confess.
-Tom itiraf etme dürtüsü hissetti.
- impulse
It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.
-Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu.
Sometimes it's hard to resist the impulse to burst out laughing.
-Bazen kahkahayla gülme dürtüsüne karşı koymak zordur.
- incentive
- compulsion
He could not control his compulsion to kill.
-O, öldürme dürtüsünü kontrol edemedi.
- impulsion
- challenge
- psych. drive, compulsion, impulse
- spur
- motive
- ginger
- drive, motive, impulse, incentive
- motivation
- (Hukuk) impetus
- motivate
- spike
- leverage
- prod
- provocation
- dürtü etkisiyle
- compulsively
Tom compulsively writes sentences every day.
-Tom dürtü etkisiyle her gün cümleler yazar.
You complain compulsively.
-Sen dürtü etkisiyle şikayet ediyorsun.
- dürtü etkisiyle yapılan
- compulsive
- cinsel dürtü
- sex drive
A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive.
-Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.
She has a low sex drive.
-Onun düşük bir cinsel dürtüsü var.
- birim dürtü
- (Bilgisayar) dirac function
- birim dürtü
- unit impulse
- sonlu dürtü yanıtı
- (Bilgisayar,Teknik) finite impulse response
- sonsuz dürtü yanıtı
- (Bilgisayar,Teknik) infinite impulse response
- cinsel dürtü
- sexual urge
- cinsel dürtü
- libido
My wife has no libido since she got pregnant. What can I do?
-Hamile olduğundan beri karımın hiç cinsel dürtüsü yok. Ne yapabilirim?
- yaratıcı dürtü
- creative urge
- yetersiz dürtü kontrolü
- (Tıp) weak impulse control
Связанные Термины
Определение dürtü в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
- Fizyolojik veya ruhi dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
- Fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim, muharrik