They began with a strong attack against the enemy.
- Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
Security is the greatest enemy.
- Güvenlik en büyük düşmandır.
Entering the foe's camp is full of danger.
- Düşmanın kampına girmek tehlike doludur.
Are you friend or foe?
- Dost musun yoksa düşman mısın?
We got a hostile reception from the villagers.
- Köylüler tarafından düşmanca karşılandık.
To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
- Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
An adversary yesterday is a friend today.
- Dün bir düşman bugün bir dosttur.