Everybody took a hostile attitude toward illegal aliens.
- Herkes yasadışı yabancılar karşı düşmanca bir tavır aldı.
To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
- Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
She had an unfriendly attitude.
- Onun düşmanca bir tutumu vardı.
I dislike her unfriendly attitude.
- Onun düşmanca tutumunu sevmiyorum.