düşünülürse

listen to the pronunciation of düşünülürse
Турецкий язык - Английский Язык
considering
You use considering that to indicate that you are thinking about a particular fact when making a judgment or giving an opinion. Considering that you are no longer involved with this man, your response is a little extreme
present participle of consider
conj. taking into account; in light of
{e} taking into account; in light of
When you are giving an opinion or making a judgment, you can use considering to suggest that you have thought about all the circumstances, and often that something has succeeded in spite of these circumstances. I think you're pretty safe, considering
taking everything into account
You use considering to indicate that you are thinking about a particular fact when making a judgment or giving an opinion. The former hostage is in remarkably good shape considering his ordeal
düşün
{f} think

I think he is Mr Brown. - Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum.

I think it'll rain today. - Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.

düşün
think of

What do you think of modern art? - Modern sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?

What do you think of the original plan? - Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?

düşün
thought

This is different from what I thought. - Bu düşündüğümden farklı.

She is very thoughtful and patient. - O çok düşünceli ve sabırlı.

düşün
ponder

Tom pondered his next move. - Tom onun sonraki hamlesini düşünüp taşındı.

Let's ponder that for a moment. - Onu bir an için düşünelim.

düşün
turn over
düşün
{f} pondering

Tom was probably pondering something. - Tom galiba bir şeyler düşünüp duruyordu.

düşün
{f} thinking

When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something. - Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.

The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place. - Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.

düşün
{f} picturing
düşün
cogitate
düşün
cast about
düşün
ponder of
düşün
contemplate

When I contemplate the sea, I feel calm. - Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.

He contemplated taking a trip to Paris. - Paris'e bir gezi yapmayı düşündü.

düşün
meditate

Do you meditate, Tom? - Üzerinde düşünür müsün?

I'm trying to meditate. - Düşünmeye çalışıyorum.

düşün
{f} deliberate

The jury deliberated for three days. - Jüri üç gün boyunca düşündü.

Do you think that was deliberate? - Onun kasıtlı olduğunu düşünüyor musun?

düşün
think up
düşün
idea

We all consider your idea to be impractical. - Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.

With Renaissance, scholastic ideas gave place to positive ideas. - Rönesans ile skolastik düşünce yerini pozitif düşünceye bırakmıştır.

düşün
concept
düşün
product of the mind
düşün
excogitate
düşün
considering

It is worthwhile considering what it is that makes people happy. - İnsanları mutlu eden şeyin ne olduğunu düşünmeye değer.

She's considering changing her life. - Hayatını değiştirmeyi düşünüyor.

düşün
considered

Tom considered changing his job. - Tom işini değiştirmeyi düşündü.

Have you ever considered majoring in economics at college? - Üniversitede iktisat bölümünde uzmanlaşmayı hiç düşündünüz mü?

düşün
thinkup
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение düşünülürse в Турецкий язык Турецкий язык словарь

düşün
Duyularla değil, zihnî olarak tasarlanan, biçim verilen, canlandırılan nesne veya olay, fikir, ide
düşünülürse
Избранное