All you have to do is touch the button.
- Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.
All you have to do to take a picture is push this button.
- Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır.
Push buttons are a practical fastener for children's clothes.
- İtmeli düğmeler, çocuk kıyafetleri için pratik bir bağlayıcıdır.
This machine has a lot of switches and buttons.
- Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.