döndürücü

listen to the pronunciation of döndürücü
Турецкий язык - Английский Язык
twirler
capstan
dön
{f} turn

Mr Smith has not turned up yet though he promised to come. - Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

dön
(Bilgisayar) transform

Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon. - Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.

A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work. - Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.

dön
wheel

Do you know who invented the Ferris wheel? - Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?

What I like best is going on Ferris wheels. - Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down. - Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas. - Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

dön
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

I'll return to get my handbag. - Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

baş döndürücü
Vertiginous, dazzling, giddy, dizzy
dön
revert
baş döndürücü
vertiginous
baş döndürücü
dazzling, dizzy, giddy
baş döndürücü
giddy
baş döndürücü
dizzy

Aren't you still dizzy? - Hâlâ baş döndürücü değil misin?

Tom was starting to feel very dizzy. - Tom çok baş döndürücü hissetmeye başlamıştı.

baş döndürücü bir şekilde
dizzily
dön
sheer
dön
return

When will you return? - Ne zaman geri döneceksin?

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

şerit döndürücü
tape transport
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение döndürücü в Турецкий язык Турецкий язык словарь

baş döndürücü
Çabuklukta olağanüstü, aşırı
baş döndürücü
Baygınlık verici
baş döndürücü
Şaşkına, serseme çevirici
döndürücü
Избранное