dönülme

listen to the pronunciation of dönülme
Турецкий язык - Английский Язык

Определение dönülme в Турецкий язык Английский Язык словарь

dön
{f} turn

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

dön
(Bilgisayar) transform

This differential equation can be easily solved by Laplace transform. - Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.

Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon. - Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.

dön
wheel

Who were you with on the Ferris wheel? - Dönme dolapta kimle birlikteydin?

What I like best is going on Ferris wheels. - Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down. - Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.

Tom isn't going to back down. - Tom sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

The Earth is rotating from West to East. - Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

dön
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

I'll return to get my handbag. - Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

dön
revert
dön
sheer
dön
return

When will you return? - Ne zaman geri döneceksin?

He returned home from Europe in 1941, when the war broke out. - O, 1941'de, savaş patlak verdiğinde Avrupa'dan evine döndü.

dönülmek
impersonal passive
dönülmek
to turn
dönülmek
to return, go back
Турецкий язык - Турецкий язык
Dönülmek işi veya durumu
dönülmek
Dönme işi yapılmak
dönülme
Избранное