The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
Mr Smith has not turned up yet though he promised to come.
- Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.
A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
- Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
- İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
Do you know who invented the Ferris wheel?
- Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?
What I like best is going on Ferris wheels.
- Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.
I saw his car veering to the right.
- Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.
Tom can't back down now.
- Tom şimdi sözünden dönemez.
Tom isn't going to back down.
- Tom sözünden dönmeyecek.
I saw his car veering to the right.
- Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.
At the equator, the Earth is rotating at a speed of about about 2200 kilometers per hour.
- Ekvatorda, Dünya yaklaşık saatte 2200 kilometre hızla dönüyor.
The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas.
- Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
He left the Mexican capital to return to Texas.
- O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.
After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated.
- Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
When will you return?
- Ne zaman geri döneceksin?
Let's go back before it begins to rain.
- Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
Tom will go back home soon.
- Tom yakında eve geri dönecek.
Go back to your seat.
- Koltuğunuza geri dönün.
Tom didn't want to go back to where he was born.
- Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.