Suffering from hair loss at her age is so sad.
- Onun yaşında saç dökülmesine uğramak çok üzücü.
Alopecia is also known as hair loss.
- Alopesi saç dökülmesi olarak da bilinir.
The match ended in their first loss of the season.
She shed tears while listening to the story.
- Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
She shed bitter tears.
- O acı gözyaşları döktü.
Tom almost spilled his coffee.
- Tom neredeyse kahvesini döküyordu.
Tom admitted to spilling the red wine.
- Tom kırmızı şarabı döktüğünü kabul etti.
I spilled coffee on your tablecloth.
- Ben senin masa örtüne kahve döktüm.
I spilled some fruit juice on my new shirt.
- Yeni gömleğime biraz meyve suyu döktüm.
The truck dumped the sand on the ground.
- Kamyon kumu yere döktü.
Tom put the fire out by dumping a bucket of water on it.
- Tom üzerine bir kova su dökerek ateşi söndürdü.