Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Grant, iki şehir arasındaki tedarik hatlarını kesmek istiyordu.
- Grant wanted to cut the supply lines between the two cities.
Bu sabahtan beri elektrik kesik.
- The power has been cut off since this morning.
Kesikler ne kadar derin?
- How deep are the cuts?
Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
- Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
- The butcher shop sells assorted cuts of meat.
Elmasın kesimi mükemmel.
- The cut of the diamond is perfect.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Tom giderlerini azaltmaya çalıştı.
- Tom tried to cut down on his expenses.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Tom pastayı altı parçaya böldü.
- Tom cut the pie into six pieces.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
- The banker's pay cut was temporary, not permanent.
Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
- Please cut the pizza into three slices.
Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
- Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.
Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.
- They will have to cut down their expenses.
Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Bütçe kısıntıları gerekli.
- Budget cuts are needed.
Şirketin gelecek sene kısıntı yapılması gerekiyor.
- The company needs to make cutbacks next year.
Bizimle buluşmak için dersi asmak zorunda kaldı.
- Tom had to cut the class in order to meet us.
O zarfı açmak için kesti.
- He cut the envelope open.
Yemek hazırlarken kendimi bıçakla kestim.
- I cut myself with a knife while I was making dinner.
Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
- We are cut from the same cloth.
Tom ofisin etrafında kafası kesilmiş bir tavuk gibi koşuyordu.
- Tom has been running around the office like a chicken with its head cut off.
Cumhuriyetçiler, zenginler için daha fazla vergi indirimi istiyor.
- The Republicans want more tax cuts for the rich.
Hükümet, vergi indirimlerini düşünüyor.
- The Government are considering tax cuts.
Ünlü kördüğüm bir kılıç darbesi ile kesildi.
- The famous Gordian Knot was cut with a sword blow.
Ben bu iş için biçilmiş kaftanım.
- That is the sort of job I am cut out for.
Şehir hayatı için biçilmiş kaftan olduğumu sanmıyorum.
- I don't think I'm cut out for city life.
Select the text, cut it, and then paste it in the other application.
I have three diamonds to cut today.
The player next to the dealer makes a cut by placing the bottom half on top.
The drummer on the last cut of their CD is not identified.
Travis was cut from the team.
Cut brandy is a liquor made of brandy and hard grain liquor.
This road cuts right through downtown.
He made a fine cut with his sword.
They're going to cut salaries by fifteen percent.
I cut the skin on my arm.
The lawyer took a cut of the profits.
After the incident at the dinner party, people started to cut him on the street.
We don't want your money no more. We just going to cut you.
Look at this cut on my finger!.
I cut fifth period to hang out with Angela.
The bartender cuts his beer to save money and now it's all watery.