Bu tarla iyi ekili değil.
- This field is not well cultivated.
Onlar toprağı işlediler.
- They cultivated the land.
He is a fairly cultivated person.
Onlar toprağı işlediler.
- They cultivated the land.
Onlar toprağı işlediler.
- They cultivated the land.
Tek yapmanız gereken, kendinizi diğer arkadaşın yerine koyma yeteneğini geliştirmek.
- All you have to do is to cultivate the ability to put yourself in the other fellow's place.
Sporlar dostluk geliştirmek için etkilidir.
- Sports are effective to cultivate friendship.
Zen'in aklımızı işlediğini söylüyorlar.
- They say Zen cultivates our mind.
Onlar toprağı işlediler.
- They cultivated the land.
Farmers should cultivate their crops to get a good harvest.
... First cultivated more than 6,000 years ago in Asia, ...