crushing; destroying; saddening

listen to the pronunciation of crushing; destroying; saddening
Английский Язык - Турецкий язык

Определение crushing; destroying; saddening в Английский Язык Турецкий язык словарь

devastating
{s} yıkıcı

Eğer şimdi terk edersen sonuçlar yıkıcı olur. - If you left now, the consequences would be devastating.

Kirliliğin bölgenin ekosistemine yıkıcı sonuçları oluyor. - Pollution is bringing devastating consequences for the regional ecosystem.

devastating
{s} tahrip edici

Bu kesinlikle tahrip ediciydi. - It was absolutely devastating.

devastating
harap etme
devastating
{s} ezici
devastating
çok iyi
devastating
yıkıma sürükleyici
devastating
kahredici
devastating
{f} harap et
devastating
yok edici
devastating
çekici
devastating
mükemmel/harap edici
devastating
{s} müthiş
devastating
tahrip etme
devastating
{s} etkileyici
devastating
{s} çarpıcı
Английский Язык - Английский Язык
{s} devastating
crushing; destroying; saddening
Избранное