Sel, ekinlere büyük zarar verdi.
- The flood did great damage to the crops.
O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Japonyanın temel ürünü pirinçtir.
- The main crop of Japan is rice.
Bu iyi hava devam ederse, iyi bir ürün alacağız.
- We'll have a good crop if this good weather keeps up.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
- Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
Pirinç hasatı bu yıl büyük.
- The rice crop is large this year.
Domates mahsülünün en iyilerini seçelim ve onları markete götürelim.
- Let's choose the best of the tomato crop and take them to the market.
Su baskını mahsülleri mahvetti.
- The flood ruined the crops.
Fırtına mahsule çok zarar verdi.
- The storm caused much damage to the crop.
Ekilebilir arazi mahsul yetiştirilebilen arazi demektir.
- Arable land is land that can be used to grow crops.
a crop of ideas.
... in agricultural productivity for the crops that matter in poor countries. Not only ...
... them to develop those crops that can feed those their families, feed their communities, ...