O onunla sadece ilgilenmiyor, ona deli oluyor.
- He is not just interested, he's crazy about it.
Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
- Most people think I'm crazy.
Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım.
- It might sound crazy, but I think I'm still in love with Mary.
Tom'un çılgınca bir şey yapmayacağından oldukça eminim.
- I'm pretty sure Tom won't do anything crazy.
Tom çıldırmış görünüyordu.
- Tom seemed to be crazy.
O öyle davranmak için çıldırmış olmalı.
- He must be crazy to behave like that.
Kapıyı açık bırakması çılgınlık.
- It is crazy of him to leave the door open.
Yaşamını riske atman çılgınlık.
- It is crazy of you to put your life at risk.
Tom tatlılara düşkündür.
- Tom's crazy about sweets.
Erkekler ona divane oluyor.
- Men are crazy about her.
Tom sana divane oluyor.
- Tom is crazy about you.
Ben o delikanlıya hastaydım.
- I was crazy about that boy.
Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
- If my parents find out you came over, they could do something crazy.
O yapmak için aptalca bir şeydi.
- That was a crazy thing to do.
Tom'un çılgınca bir şey yapmayacağından oldukça eminim.
- I'm pretty sure Tom won't do anything crazy.
Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım.
- It might sound crazy, but I think I'm still in love with Mary.
O yapmak için aptalca bir şeydi.
- That was a crazy thing to do.
Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
- If my parents find out you came over, they could do something crazy.
Onlar böyle saçmalıklara inanmak için deli olmalılar
- They must be crazy to believe such nonsense.
I think we're all a bit loco.
- I think we're all a bit crazy.
... thanks for bearing with me. You guys are all seeing a little bit of the ongoing craziness ...