Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
- The devil is not so black as he is painted.
Tom'un duvarı pembe boyalı.
- Tom painted the wall pink.
Evin önü beyaz boyanmıştır.
- The front of the house is painted white.
Tom yeni boyanmış bir bankta oturdu.
- Tom sat on a bench that had just been painted.
Çit yarın Tom tarafından boyanacak.
- The fence will be painted by Tom tomorrow.
Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi.
- Tom's bicycle was blue before he painted it red.