cost; value; worth; rate, measure

listen to the pronunciation of cost; value; worth; rate, measure
Английский Язык - Турецкий язык

Определение cost; value; worth; rate, measure в Английский Язык Турецкий язык словарь

price
{i} paha

Ne pahasına olursa olsun onu satmazdım. - I wouldn't sell that at any price.

Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir. - True friendship is priceless.

price
{i} bedel

Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur. - True friendship is priceless.

Bedelini ödemek zorundasın. - You have to pay the price.

price
{i} eder

Lütfen her şeyin üzerine fiyat etiketlerini koymama yardım eder misin? - Can you please help me put price tags on everything?

Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim. - I'll agree to the terms if you lower the price.

price
{i} para ödülü

Başımda işlemediğim bir cinayet için bir para ödülü var. - There's a price on my head for a murder I didn't do.

price
{f} fiyatlandırmak
price
{f} fiyatını belirlemek
price
ücretlendirmek
price
karşılık
price
fiyat koymak

Bir insan hayatı üzerine fiyat koymak zordur. - It's difficult to put a price on a human life.

price
değer biçmek
price
fiyat

Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. - Prices keep on soaring.

Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü. - The multinational corporation lowered the price of several products.

price
(Askeri) FİYAT, EDER
price
dili fiyatını sormak
price
tavan fiyatı
price
(isim) fiyat, bedel, paha, eder, değer, para ödülü
Английский Язык - Английский Язык
{i} price