Определение corrective в Английский Язык Турецкий язык словарь
- düzeltici
Düzeltici lenslere ihtiyacım var.
- I need corrective lenses.
Biz düzeltici önlemleri uygulamalıyız.
- We must apply corrective measures.
- (Tıp) Düzeltici, uygun hale getirici
- (Tıp) korektif
- (Ticaret) islah edici
- {i} ıslah edici şey
- çare
- ıslah eden veya düzelten şey
- {s} yatıştırıcı
- {s} ıslah edici
- (Tıp) bir ilacın hoşa gitmeyen tadını, kokusunu veya rengini düzeltici madde, diğer bir ilacın zararlı etkisini ortadan kaldıran ilaç
- düzeltici ıslah edici
- {i} düzeltici şey
- correct
- düzeltmek
Shishir son zamanlarda bir sürü cümle düzeltmektedir.
- Shishir has been correcting a lot of sentences lately.
Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- He is busy correcting test papers.
- correct
- {s} doğru
Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.
- Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.
Lütfen doğru cevabı kontrol edin.
- Please check the correct answer.
- corrective action
- (Tıp) düzeltici etki
- corrective action
- düzeltici eylem
- corrective action
- düzeltici faaliyet
- corrective actions
- (Politika, Siyaset) düzeltici faaliyetler
- corrective gymnastics
- düzeltici jimnastik
- corrective maintenance
- (Askeri,Bilgisayar,Teknik) düzeltici bakım
- corrective maintenance
- (Bilgisayar,Teknik) onarıcı bakım
- corrective maintenance
- önleyici bakım
- corrective network
- düzeltici şebeke
- corrective effect
- düzeltici etki
- corrective action
- (Nükleer Bilimler) düzeltici tedbir
- corrective invoice
- (Ticaret) düzeltme faturası
- corrective maintenance
- (Askeri) DÜZELTİCİ BAKIM: Kusurlu bir maddeyi belirli bir duruma getirmeyi amaçlayan bakım faaliyetleri. Ayrıca bakınız: "preventive maintenance"
- corrective measure
- ıslah edici önlem
- corrective orthodontics
- (Tıp) düzeltici ortodonti
- correct
- {f} haddini bildirmek
- correct
- {s} uygun
Tatoeba külliyatındaki tüm cümleleri, dil eğitimi için doğru ve uygun saymak tehlikelidir.
- It's dangerous to assume that all of the sentences in the Tatoeba Corpus are correct and suitable for language study.
- correct
- hatasız
Tom'un hatasız olduğuna inanıyorum.
- I believe Tom is correct.
Tom kesinlikle hatasızdı.
- Tom was absolutely correct.
- correct
- harbi
- correct
- {f} doğrulamak
- correct
- {s} kusursuz
O kesinlikle kusursuzdur.
- She's correct for sure.
Ne Tom ne de Mary kusursuz.
- Neither Tom nor Mary is correct.
- correct
- {f} cezalandırmak
- correct
- {f} düzelt
İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
- Men can only be corrected by showing them what they are.
Eğer yanlış yaparsam beni düzelt
- Correct me if I am wrong.
- correct
- {s} tam
Bu saat tamamen doğrudur.
- This watch keeps correct time.
Lütfen bana tam saati söyle.
- Please tell me the correct time.
- correct
- uygunluk
- correct
- dürüst
- correct
- doğruluk
Biz politik doğruluktan korkmuyoruz.
- We're not afraid of political correctness.
Politik doğruluktan korkmuyorum.
- I'm not afraid of political correctness.
- correct
- yanlışı doğruya çevirmek
- correct
- sağın
- correct
- tamam
Sen tamamen hatasızsın.
- You are entirely correct.
Bu saat tamamen doğrudur.
- This watch keeps correct time.
- correct
- iyileştirmek
- correct
- doğrultmak
- correct
- (Dilbilim) doğrudoğru
- correct
- rast
- correct
- dosdoğru
- correct
- yanlışsız
- software corrective action
- yazılım düzeltici hareket
- airborne weapons corrective action program
- (Askeri) hava silahları düzeltici müdahele programı
- correct
- {f} düzeltmek, doğrultmak, tashih etmek, ıslah etmek
- correct
- düzeltme
O, birkaç düzeltme yaptı.
- He made several corrections.
Tom hatalarını düzeltmeye isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to correct his mistakes.
- correct
- ihtar
- correct
- {s} doğru, yerinde
- correct
- tashih etmek ıslah etmek
- correct
- cezalandırma
- correct
- kurala uygun
- correct
- correction fluid korektör house of correc
- correct
- nasihat
- correct
- ayar etme
- correct
- giderme
- correct
- düzeltmek doğrultmak
- correct
- ıslah
- correctively
- düzeltici bir şekilde