İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
- People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Arkadaşının cevaplarını kopyalayarak testte kopya çekti.
- He cheated on the test by copying his friend's answers.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- He was busy copying his friend's notebook.
Senin ödevini kopyalamıyorum.
- I'm not copying your homework.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- He was busy copying his friend's notebook.
Kopyalamak hırsızlık değildir.
- Copying is not theft.
Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Çalışmamı kopyalamana izin vermem doğru olmazdı.
- It wouldn't be right that I'd let you copy my work.
Tom ödevimi kopyalamak istedi.
- Tom wanted to copy my homework.
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- I would rather fail than copy.
Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.
- Copy this program on your computer.
Lütfen bu sayfayı kopyalayın.
- Please copy this page.
Please copy these reports for me.
That handbag is a copy. You can tell because the buckle is different.
Please bring me the copies of those reports.
Have you seen the latest copy of Newsweek yet?.
First copy the files, and then paste them in another directory.
... who first found the copying machine didn’t see that it would be pervasively used because ...
... You know. Copying is what we do. If I were 17 years old today, I would have a giant hard ...