Eski el yazmaları elle kopyalanmıştır.
- Ancient manuscripts were copied by hand.
Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.
- This whole sentence has been copied from Wikipedia.
Bu dosya tamamen kopyalandı.
- The document was copied exactly.
Kitaptan bir pasajı defterime kopyaladım.
- I copied a passage from the book into my notebook.
Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
- Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Kopyalamak hırsızlık değildir.
- Copying is not theft.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- He was busy copying his friend's notebook.
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- I would rather fail than copy.
Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.
- Copy this program on your computer.
Bunu benim için kopyalar mısın?
- Can you copy this for me?
Please copy these reports for me.
That handbag is a copy. You can tell because the buckle is different.
Please bring me the copies of those reports.
Have you seen the latest copy of Newsweek yet?.
First copy the files, and then paste them in another directory.
... making art that you don't intend to have copied by people who like it, you're not making contemporary ...
... a technology copied from the Arabs. ...