convulsive gasp made while weeping

listen to the pronunciation of convulsive gasp made while weeping
Английский Язык - Турецкий язык

Определение convulsive gasp made while weeping в Английский Язык Турецкий язык словарь

sob
{f} hıçkırarak ağlamak

O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek. - She won't stop sobbing.

Orada hıçkırarak ağlamakta olan bir kız çocuğuna rastladım. - I found that there was a little girl sobbing.

sob
{i} hıçkırık

O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi. - Between sobs, that lost girl said her name.

sob
{f} hıçkır

Tom Mary'nin bitişik odada hıçkırarak ağladığını duyabiliyordu. - Tom could hear Mary sobbing in the next room.

O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi. - Between sobs, that lost girl said her name.

sob
ağlarken içini çekme
sob
hıçkıra hıçkıra ağlamak
sob
sob story göz yaşı döktüren kişisel
sob
{f} hıçkırıklara boğulmak
sob
ağlama hıçkırığı
sob
{i} hıçkırıklara boğulma
sob
hüngür hüngür ağlamak
sob
{f} hıçkıra hıçkıra ağlamak, hıçkırmak; hüngür hüngür ağlamak, hüngürdemek
sob
çok içli makaleler yazan kadın gazeteci
sob
{i} hıçkıra hıçkıra ağlama
sob
{f} iç çeke çeke ağlamak
sob
hıçkırır gibi ses çıkarmak
sob
{f} hıçkırmak
sob
{i} hıçkırma

Yatak odasına girerken, hıçkırmaya başladı. - On entering the bedroom, she started sobbing.

Английский Язык - Английский Язык
sobbing
sob
convulsive gasp made while weeping

    Расстановка переносов

    con·vul·sive gasp made while weep·ing

    Турецкое произношение

    kınvʌlsîv gäsp meyd hwayl wipîng

    Произношение

    /kənˈvəlsəv ˈgasp ˈmād ˈhwīl ˈwēpəɴɢ/ /kənˈvʌlsɪv ˈɡæsp ˈmeɪd ˈhwaɪl ˈwiːpɪŋ/
Избранное