Onu kontrol etmek için bir şirket kurdular.
- They formed a company to control it.
Duygularımızı kontrol etmek bazen zordur.
- It's sometimes difficult to control our feelings.
Hiç kimse bizi kontrol edemez.
- Nobody can control us.
Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
- Inflation is getting out of control.
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
- Try to control yourself.
Kendinizi kontrol etmelisiniz.
- You must control yourself.
İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
- The government of the Inca Empire controlled everything.
Gerçekten denetimde misin?
- Are you really in control?
Tom, Xbox One denetimcisini DualShock 4'ün üstünde tercih ediyor.
- Tom prefers the Xbox One controller over the DualShock 4.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.
Tom öfkesini kontrol etmekte güçlük çekiyor.
- Tom has difficulty controlling his anger.
Franko'nun güçleri İspanya'da kontrolü ele geçirdi.
- Franco's forces took control in Spain.
Pilot, kontrol kulesi ile olan iletişimi onarmaya çalışıyor.
- The pilot is trying to restore communication with the control tower.
He works as a control author in Microsoft.
Sami hayatını milyon dolarlık anlaşmaları kontrol ederek geçirdi.
- Sami spent her life controlling million-dollar deals.
Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir.
- The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.
Polis kalabalığı kontrol ediyordu.
- The police were controlling the crowd.
Mary kontrollü bir eşti.
- Mary was a controlled wife.
Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek.
- The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.
İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
- The government of the Inca Empire controlled everything.
Yabancılar gizlice Dünya'nın ilerlemesini kontrol etti.
- Aliens controlled Earth's progress in secret.
Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil.
- Controlling my emotions is not my forte.
Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?
- Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?
Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil.
- Controlling my emotions is not my forte.
Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum.
- I have trouble controlling my emotions.
Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.
- This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.
Uçağın kontrolleri düzensizdi.
- The controls of the plane were out of order.
With a simple remote, he could control the toy truck.
The government has complete control over the situation.
Before flight its is vital to ensure all control surfaces are clear of obstruction and can move smoothly and freely.
control-freak mentality.
1. Press and hold down the control key while you press '9'.
2. I pressed Control and Alt Delete but nothing happened.
... Number three, we've got to control our own energy. Now, not only oil and natural gas, ...
... We would view them as gods, like in Greek mythology. Zeus could control objects around ...