continuance; endurance

listen to the pronunciation of continuance; endurance
Английский Язык - Турецкий язык

Определение continuance; endurance в Английский Язык Турецкий язык словарь

lasting
kalıcı

Alplerin manzarası bende kalıcı bir izlenim bıraktı. - The scenery of the Alps left a lasting impression on me.

Bu kitap onun üzerinde kalıcı bir izlenim bıraktı. - This book left a lasting impression on her.

lasting
sürerek
lasting
uzun zaman dayanan
lasting
bozulmayan
lasting
tükenmeyen
lasting
sürekli
lasting
dayanıklı
lasting
sağlam
lasting
bitmeyen
lasting
{f} sür

Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi. - The war lasting for years impoverished the country.

lasting
Sürekli devam eden
lasting
(sıfat) devam eden, dayanıklı, devamlı olan
lasting
(isim) dayanma, beka, bozulmayış, sürme; kadın iskarpini için dayanıklı yünlü kumaş
lasting
beka
lasting
daimi olarak
lasting
yet/devam et
lasting
(isim) sağlam ayakkabılık kumaş
lasting
(sıfat) kalıcı, dayanıklı, sürekli, devamlı
lasting
sürme
lasting
{s} uzun süren
Английский Язык - Английский Язык
lasting
continuance; endurance
Избранное