Temiz bardakları onları bulaşık makinesinden çıkararak kirletmek istemiyorum.
- I don't want to contaminate the clean glasses by taking them out of the dishwasher.
Şehir arabalar tarafından üretilen siyah dumanla kirletilmiş.
- The city is contaminated with that black smoke produced by engines with wheels.
Mutasyonların kökeni kirletilmiş su tüketiminde gibi görünüyor.
- It seems that the origin of the mutations is in the consumption of contaminated water.
Tom içtiği su kirlenmiş.
- The water Tom drank was contaminated.
Kirlenmiş gıda yediğine dair bir ihtimal var mı?
- Is there any chance that you have eaten any of the contaminated food?
Mutasyonların kökeni kirletilmiş su tüketiminde gibi görünüyor.
- It seems that the origin of the mutations is in the consumption of contaminated water.
Su petrolle kirletilmiş.
- The water was contaminated with oil.
Su petrolle kirletilmiş.
- The water was contaminated with oil.
Mutasyonların kökeni kirletilmiş su tüketiminde gibi görünüyor.
- It seems that the origin of the mutations is in the consumption of contaminated water.
Tom biraz bozulmuş sığır eti yediği için öldü.
- Tom died because he had eaten some contaminated beef.
Bu yeşil takım elbiseler, biyolojik kirlenme riskini azaltmak için özel takım elbiselerdir.
- Those green suits are special suits for reducing the risk of biological contamination.
Do not contaminate the peanut butter with the jelly.