constantly, continually

listen to the pronunciation of constantly, continually
Английский Язык - Турецкий язык
sürekli, sürekli
all the time
hep

Evren yıldızlarla doluysa, neden onların hepsinden gelen ışık tüm gökyüzünü sürekli parlatmıyor? - If the universe is full of stars, why doesn't the light from all of them add up to make the whole sky bright all the time?

Ben bunu hep yaparım. - I do it all the time.

all the time
her zaman

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

The New York Times onun galerisini her zaman eleştirir. - The New York Times reviews her gallery all the time.

all the time
ıf.sürece: prep.her zaman
all the time
boyuna
all the time
sürekli

John sürekli hatalar yapıyordu. - John was making mistakes all the time.

Tom, onlar ilkokuldayken, sürekli Mary'ye sataşırdı. - Tom used to pick on Mary all the time when they were in elementary school.

all the time
her zaman, daima, hep
Английский Язык - Английский Язык
all the time
constantly, continually
Избранное