Tom sık sık kendisiyle çelişir.
- Tom constantly contradicts himself.
Lütfen sık sık sözümü kesmekten kaçınır mısınız!
- Could you please refrain from interrupting me constantly!
Daima kendi kendime lakırdı ederim.
- I constantly talk to myself.
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
- People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.
- Sally was constantly changing her hairstyle.
Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur.
- My uncle constantly causes his family trouble.
Ona sürekli olarak terbiyesini takınmasını söylüyorum.
- I'm constantly telling her to behave herself.
Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.
- Many astronomers are working hard to measure the Hubble constant using a variety of different techniques.
Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir.
- The blood stream is usually constant and continuous.
Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
- Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.
Bu daimi bir sorundur.
- This is a constant problem.
Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
- There is nothing in this world constant, but inconstancy.
O, sürekli nevraljiden acı çekmektedir.
- She suffers from constant neuralgia.
Konstantinopolis 1453'te Osmanlı Türklerinin eline düştü.
- Constantinople fell to the hands of the Ottoman Turks in 1453.
Konstantinopolis'in fethi, Orta Çağ'ın sonunu işaret eder.
- The conquest of Constantinople marks the end of the Middle Ages.
Değişim değişmeyen tek şeydir.
- Change is the only constant.
Agrippa and the rest of his weeping friends earnestly besought him not to offer violence unto himself, ‘with a settled resolution he desired again they would approve of his good intent, and not seek to dehort him from it’; and so constantly died.
I find that I am constantly reminding you to feed your pets.
... that you're going to be constantly facing ...
... that my music would constantly be changing, because you never want to make the same album ...