Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.
Neredeyse her ailede televizyon var.
- Practically every family has a TV.
O büyük bir aileye ait.
- He belongs to a big family.
Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır.
- Their family name is written on their mailbox.
Sadece soyadınızı büyük harflerle yazın.
- Write only your family name in capitals.
Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.
- Children reflect the family atmosphere.
Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.
- When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.
Sami ailesini kandırdı.
- Sami fooled his family.
O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor.
- That poor family lives from hand to mouth every month.
The cultural struggle is for the survival of family values against all manner of atheistic amorality.