Bunun umulmadık sonuçları olabilir.
- This could have unintended consequences.
Tom sonuçları değerlendirmek için biraz zaman istedi.
- Tom took a moment to consider the consequences.
Tom sonuçları kabul etmeye hazır.
- Tom is prepared to accept the consequences.
Tom'un sonuçları kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
- Tom had no choice except to accept the consequences.
Bunun umulmadık sonuçları olabilir.
- This could have unintended consequences.
Hata yapan sonuçlarına katlanır.
- He who makes the mistake bears the consequences.
Sonuçların aynı olmadığını vurgulamak önemlidir.
- It is important to stress that the consequences are not the same.
Onların hiç önemi yok.
- They're of no consequence.
Bunun umulmadık sonuçları olabilir.
- This could have unintended consequences.
Hata yapan sonuçlarına katlanır.
- He who makes the mistake bears the consequences.
I'm warning you. If you don't get me the report on time, there will be consequences.
... If nuclear proliferation has the consequences that some fear, some kind of nuclear conflagration ...
... there will be consequences. ...