Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
- I'll stay if it rains.
Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
- If it rains tomorrow, I will stay at home all day.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in the rain on my way home.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?