Konsantre asetik asit solumak akciğerlerinize zarar verebilir.
- Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs.
Tom gözlerini kapattı ve konsantre oldu.
- Tom closed his eyes and concentrated.
Tüm enerjimi sorun üzerinde yoğunlaştırdım.
- I concentrated all my energies on the problem.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
- Taro concentrated on memorizing English words.
Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu nedenle kendiniz incelemelisiniz.
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
- She concentrated on one thing.
Tüm enerjimi sorun üzerinde yoğunlaştırdım.
- I concentrated all my energies on the problem.
Sen konsantre olmak zorundasın.
- You've got to concentrate.
Bütün yapman gereken konsantre olmak.
- All you have to do is to concentrate.
İşim üzerine yoğunlaşmak zorundayım.
- I have to concentrate on my work.
Boks üzerine yoğunlaşmak istiyorum.
- I want to concentrate on boxing.
Onun üzerinde yoğunlaşmak istiyorum.
- I want to concentrate on that.
Yoğunlaşmam gerekiyor.
- I need to concentrate.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
- She concentrated on one thing.
Ben, dikkatimi konuya yoğunlaştırdım.
- I concentrated my attention on the subject.
Bütün yapman gereken konsantre olmak.
- All you have to do is to concentrate.
Onun söylediklerine konsantre oldum.
- I concentrated on what he was saying.
The concentrated fire from the enemy destroyed our fortifications.
We made a drink from concentrated orange juice.
(synonym) massed fire.
to concentrate by washing.