Ben burada adamakıllı eğlendim.
- I thoroughly enjoyed myself here.
Tom'u adamakıllı sorumlu bir birey olarak düşünüyorum.
- I consider Tom a thoroughly responsible individual.
Tom iyice depresifti.
- Tom was thoroughly depressed.
Ayvaları iyice yıkayın.
- Wash the quinces thoroughly.
Onlar yağmurda tamamen ıslandılar.
- They got thoroughly wet in the rain.
Onun işinden tamamen tatmin olduk.
- We were thoroughly satisfied with his work.