completely, fully

listen to the pronunciation of completely, fully
Английский Язык - Турецкий язык

Определение completely, fully в Английский Язык Турецкий язык словарь

well
{f} fışkırmak
well
hokka
well
haklı olarak
cleverly
zekice
well
fışkırıp akmak
well
su kuyusu
well
yerinde

Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş. - They say the landlord used to be well off.

O yerinde harcanmış paraydı. - That was money well spent.

cleverly
akıllıca
cleverly
(zarf) akıllıca
well
{ü} öyleyse

Öyleyse, birisinin hatasını düzeltmekte geç kalmak diye bir şey yoktur. - Well, there's no such thing as being too late to correct one's faults.

Öyleyse siz de bu kursu takip etmeyi planlıyorsunuz. - So you're planning to follow this course as well!

well
iyice

O, Japonya tarihine iyice aşina oldu. - He got well acquainted with the history of Japan.

Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun. - Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.

well
elverişli
well
{ü} Pekâlâ!/Ya!/Hayret!/Olur şey değil!/Sahi!/Eh!/Haydi!
well
(Askeri) HAVA ÖNLEMESİNDE "BELİRTİLEN CİHAZLAR İYİ ÇALIŞIYOR " ANLAMINDA BİR KOD
well
sıhhatli
well
tamamen

Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor. - Tom can understand perfectly well.

Sanırım söylemek istediğim bir şeyi neredeyse tamamen söylemek için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşabilirim. - I think I can speak French well enough to say pretty much anything I want to say.

well
z. (bet.ter, best)
well
{s} iyi durumda

Tom hâlâ iyi durumda. - Tom is still doing well.

O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda. - He has been well off since he started this job.

Английский Язык - Английский Язык
well
cleverly

I ain't a-goin' ter let leetle Mose be kep' up hyar till midnight a-waitin' for you-uns ter milk the cow. It's cleverly dark now.”.

completely, fully
Избранное