comparative of early

listen to the pronunciation of comparative of early
Английский Язык - Турецкий язык

Определение comparative of early в Английский Язык Турецкий язык словарь

earlier
daha evvel

Bana daha evvel söylemeliydin. - You should've told me earlier.

Toplantıyı bir saat daha evvel başlatmamızı önerebilir miyim? - Might I suggest that we start the meeting an hour earlier?

earlier
erken

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı. - I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.

O yorgun olduğunu söyledi ve eve erken gitmek istemesinin nedeni budur. - He said that he was tired and that is why he'd like to go home earlier.

earlier
daha erken

Niçin çok daha erken söylemedin? - Why didn't you say so earlier?

Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin. - Had you come a little earlier, you could have met her.

earlier
sabık
earlier
eski

Hepimiz eski zamanlardan kitaplarda kalan eski yasaları duyduk, bunların çoğu birkaç kahkaha için iyidir. - We’ve all heard of outdated laws that remain on the books from earlier times, many of which are good for a few laughs.

Eskisinden biraz daha erken geldi. - He came a little earlier than he used to.

earlier
(zarf) daha evvel
Английский Язык - Английский Язык
earlier
comparative of early

    Расстановка переносов

    com·par·a·tive of Ear·ly

    Турецкое произношение

    kımperıtîv ıv ırli

    Произношение

    /kəmˈperətəv əv ˈərlē/ /kəmˈpɛrətɪv əv ˈɜrliː/
Избранное