Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var.
- Tom and Mary have something surprising in common.
Buna müştereken sahibiz.
- We have that in common.
Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
- The common language of many Asians is English.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
- They had been working together for common interests.
Onun öyle söylemesi çok sıradandır.
- It is quite common for him to say so.
Polis Tom'a sıradan bir suçlu gibi davrandı.
- The police treated Tom like a common criminal.
ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.
- In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.
Amerika'daki kilise okullarının ve bazı özel okulların üniforması vardır, onlar yaygın değildir.
- While some private and church schools in America have uniforms, they are not common.
Antibiyotikler genellikle enzimatik inhibitörlerdir.
- Antibiotics are commonly enzymatic inhibitors.
Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
- Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
Bununla birlikte, sağduyu bize kolay bir çözüm olmadığını söylüyor.
- Common sense tells us, however, that there is no easy solution.
Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.
- Logic and common sense suggest that Russia, the European Union and the United States must act together.
30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.
- I compiled a list of 30 of the most common dirty words.
Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir.
- Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.
Tom'u sevmediğin herkesçe bilinen bir şey.
- It's common knowledge that you don't like Tom.
O, bilinen bir insan tipi.
- He is a common sort of man.
Then entred Satan into Judas, whose syr name was iscariot (which was of the nombre off the twelve) and he went his waye, and commened with the hye prestes and officers, how he wolde betraye hym vnto them.
Sharks are common in these waters.
So long as Guyon with her commoned, / Vnto the ground she cast her modest eye .
It is common to find sharks off this coast.