common, prevalent; present, recent; popular

listen to the pronunciation of common, prevalent; present, recent; popular
Английский Язык - Турецкий язык

Определение common, prevalent; present, recent; popular в Английский Язык Турецкий язык словарь

current
(Askeri) YÜRÜRLÜKTEKİ; KULLANILMAKTA OLAN; CARİ
current
(Elektrik, Elektronik) elektrik cereyanı
current
şu anki

Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi. - Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one.

Şu anki pozisyonumdan memnunum. - I am content with my current position.

current
kullanılan
current
güncel

Öğretmen güncel olaylara öğrencilerin dikkatini çekmeye çalıştı. - The teacher tried to interest the students in current events.

Tom raporu güncel bir web sitesinde buldu. - Tom found the report on a current website.

current
bugünkü
current
geçerli

Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir. - If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

current
yaygın

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

current
cari
current
{s} şimdiki

Şimdiki kız arkadaşımı cimnastik salonunda tanıdım. - I got to know my current girlfriend at the gym.

Tom Mary'nin şimdiki erkek arkadaşıdır. - Tom is Mary's current boyfriend.

current
akım

Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım. - Let us try to swim against the current.

Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım. - I become a transparent eyeball; I am nothing; I see all; the currents of the Universal Being circulate through me; I am part or particle of God.

current
içinde bulunulan an dilimi, akım (elektrik), akıntı (su, nehir...)
current
tutulan
current
şimdiki zamana ait
current
current expenses günlük masraflar
current
(isim) akım, akıntı, cereyan; eğilim
current
current history bugünün tarihi
current
revaçta olan
Английский Язык - Английский Язык
{s} current
common, prevalent; present, recent; popular

    Расстановка переносов

    common, prevalent; present, recent; po·pu·lar

    Произношение

Избранное