Bu araba çarpışmaları önlemek için otomatik olarak fren yapar.
- This car brakes automatically to avoid collisions.
Genel olarak, dünyadaki suyun kuyrukluyıldızlarla çarpışmalardan geldiği düşünülür.
- It is generally thought that the earth's water came from collisions with comets.
Genel olarak, dünyadaki suyun kuyrukluyıldızlarla çarpışmalardan geldiği düşünülür.
- It is generally thought that the earth's water came from collisions with comets.
Bu araba çarpışmaları önlemek için otomatik olarak fren yapar.
- This car brakes automatically to avoid collisions.
Bu araba çarpışmaları önlemek için otomatik olarak fren yapar.
- This car brakes automatically to avoid collisions.
O, çarpışmada ölmedi, aslında kazadan önce bir kalp krizi geçirdi.
- He did not die in the collision. Actually, he had a heart attack before crashing.
Biz ihtilaf halinde olabiliriz.
- We may be on a collision course.