cold, chilly

listen to the pronunciation of cold, chilly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение cold, chilly в Английский Язык Турецкий язык словарь

frosty
{s} dondurucu
frosty
{s} mesafeli
frosty
{s} ayaz
frosty
soğuk (tavır/cevap vb)
frosty
donmuş
algid
(Tıp) Üşütücü, titretici
frosty
{s} kırağı kaplı
frosty
{s} kır

Genç bitkiler kırağılı havadan korunmalıdır. - Young plants should be protected in frosty weather.

frosty
frostily çok soğuk bir şekilde
frosty
{s} ağarmış
frosty
{s} buzlu

Gece açık ve buzluydu. - The night was clear and frosty.

frosty
{s} soğuk (tavır, cevap v.b.)
frosty
{s} dona çekmiş (hava)
frosty
{s} donuk
frosty
{s} kırağılı

Genç bitkiler kırağılı havadan korunmalıdır. - Young plants should be protected in frosty weather.

frosty
{s} buz tutmuş
frosty
{s} soğuk

Odadaki atmosfer kesinlikle soğuktu. - The atmosphere in the room was decidedly frosty.

O, soğuk havada soludu. - He breathed in the frosty air.

Английский Язык - Английский Язык
frosty
{s} algid
cold, chilly
Избранное