coffee that lacks body but is not flat

listen to the pronunciation of coffee that lacks body but is not flat
Английский Язык - Турецкий язык

Определение coffee that lacks body but is not flat в Английский Язык Турецкий язык словарь

weak
{s} cılız

Calhoun konuşmasını okuyamayacak kadar çok cılızdı. - Calhoun was too weak to read his speech.

Tom kendini kaldırmak için çok cılız. - Tom is too weak to lift himself.

weak
{s} güçsüz

O, bir arkadaşına çok yorgun ve güçsüz hissettiğini söyledi. - He told a friend that he felt very tired and weak.

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür. - Women are physically weaker than men.

weak
{s} zayıf

O,İngilizcede zayıftır. - He is weak in English.

John Bill'in zayıflığından istifade etti. - John took advantage of Bill's weakness.

weak
{s} hafif

Kahvemi hafif severim. - I like my coffee weak.

Kahvemi hafif istiyorum. - I'd like my coffee weak.

weak
açık (çay)
weak
mukavemetsiz
weak
argın
weak
açık

Tom açıkçası hâlâ çok zayıf. - Tom is obviously still very weak.

Açık kahveyi tercih ederim. - I prefer weak coffee.

weak
{s} sulu
weak
weakly s
weak
{s} dayanıksız, sağlam olmayan, zayıf: a weak
weak
{s} iradesiz
weak
(Tıp) Kuvvetsiz, zayıf
weak
silik çıkmış
weak
zaaf

İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın. - You have to allow for human weakness.

weak
{s} silik
weak
hastalıklı
weak
(sıfat) kuvvetsiz, zayıf, cansız, cılız, güçsüz, aciz, dayanıksız, halsiz, iradesiz, hafif, silik, sulu
Английский Язык - Английский Язык
weak
coffee that lacks body but is not flat

    Расстановка переносов

    cof·fee that lacks bo·dy but I·s not flat

    Турецкое произношение

    kôfi dhıt läks bädi bʌt îz nät flät

    Произношение

    /ˈkôfē ᴛʜət ˈlaks ˈbädē ˈbət əz ˈnät ˈflat/ /ˈkɔːfiː ðət ˈlæks ˈbɑːdiː ˈbʌt ɪz ˈnɑːt ˈflæt/
Избранное