cobby

Английский Язык - Турецкий язык

Определение cobby в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

arrogant

kibirli

Tom kibirli bir aptal. - Tom is an arrogant idiot.

Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir. - No woman is as arrogant as she is.

arrogant

{s} haddini bilmez

arrogant

kendini beğenmiş

O bir fahişenin kendini beğenmiş oğludur. - He's an arrogant son of a bitch.

Leyla kendini beğenmiş ve kibirlidir. - Layla is self-absorbed and arrogant.

arrogant

{s} mağrur (küstahça)

arrogant

{s} küstah ve kibirli

Dan küstah ve kibirli bir adam değil. - Dan isn't an arrogant and disdainful guy.

arrogant

{s} gururlu

O gururlu ve kibirli. - He's prideful and arrogant.

arrogant

ukala

arrogant

özünü beğenmiş

arrogant

küstah

Onun küstah tavırlarına dayanamadım. - I couldn't put up with her arrogant behavior.

Herkes Dan'ın küstahça tavrından nefret ediyor. - Everybody hates Dan's arrogant attitude.

headstrong

inatçı

headstrong

{s} burnunun dikine giden

headstrong

{s} dediğim dedik

headstrong

{s} inatçı, dik başlı, bildiğini okuyan

headstrong

dikbaşlı

Английский Язык - Английский Язык

Определение cobby в Английский Язык Английский Язык словарь

stocky

obstinate

headstrong

arrogant

{s} stout; hearty; lively

Headstrong; obstinate

Этимология

[ 'käb ] (noun.) 15th century. Middle English cobbe leader.