Bu pisliği temizlemek zorunda olan kişi benim.
- I'm the one who has to clean up this mess.
Seni sonra temizlemek zor!
- You’re hard to clean up after!
Tom bu dağınıklığı toparlamak zorunda.
- Tom has to clean up this mess.
Tom bana partiden sonra kalıp kalamayacağımı ve ona temizlik yapmak için yardım edip edemeyeceğimi sordu.
- Tom asked me if I could stay and help him clean up after the party.
Tom partiden sonra temizlik yapmamıza yardımcı olmak için kalmayı ısrar etti.
- Tom insisted on staying to help us clean up after the party.
Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.
- I don't wanna clean up dog shit.
Mutfağı daha sonra temizleyeceğim.
- I'll clean up the kitchen later.
He sure cleans up nice.
The investors cleaned up when the stock hit the roof last year.
Clean up your room.
... So when we can go, already the damaged are cleaned up, but we ...