Bu iddialar için hiçbir bilimsel dayanak yok.
- There is no scientific basis for these claims.
Bu iddialar bir bilimsel dayanaktan yoksun.
- These claims lack a scientific foundation.
Goethe iddia etti, yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez.
- Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Bazıları tam vücut tarayıcılarının dördüncü yasa değişikliğini ihlal ettiğini iddia etmektedir.
- Some claim that full-body scanners violate the Fourth Amendment.
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
Bagajımı talep ettim.
- I claimed my baggage.
Bagajımı talep ettim.
- I claimed my baggage.
Baskıya direnin, özgürlüğünüzü talep edin.
- Fight oppression, claim your freedom.
Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
- Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
Goethe iddia etti, yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez.
- Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.
Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.
- There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim.
Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
- I do not want to reject this claim.
John tablo üzerinde hak iddia etti.
- John laid claim to the painting.
O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor.
- She claims that she knows nothing about him.
The hospital transmitted over six hundred healthcare claims to BCBS yesterday, alone.
... claims to existence, and the role, and so on. ...
... the legitimacy of workers' claims over their working environment, saying that the contribution ...