city of seattle department of neighborhoods

listen to the pronunciation of city of seattle department of neighborhoods
Английский Язык - Турецкий язык

Определение city of seattle department of neighborhoods в Английский Язык Турецкий язык словарь

don
{i} uzman

Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı! - Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!

Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi? - Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right?

don
Beyefendi

Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun? - Why don't you give your seat to that old gentleman?

Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun? - Why don't you try to behave like a gentleman?

don
(İspanya'da) Bay
don
öğretmen

Öğretmenine soru sormaya çekinme. - Don't hesitate to ask your teacher a question.

Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır. - It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time.

don
Bey

Parkta beyzbol oynama. - Don't play baseball in the park.

Beyzbol sevmez misin? - Don't you like baseball?

don
(İngiltere'de) birdemde öğretim görevlisi
don
{f} giydirmek
don
{f} giymek

Bu aptal elbiseyi giymek istemiyorum! - I don't want to wear this stupid dress!

Ayakkabıyı çorap olmadan giymek hoşuma gidiyor. - I don't like to wear shoes without socks.

don
{i} İspanyol efendisi
don
don nehri
don
{i} öğretim görevlisi
Английский Язык - Английский Язык
don
city of seattle department of neighborhoods

    Расстановка переносов

    Ci·ty of Se·at·tle de·part·ment of neighborhoods

    Турецкое произношение

    sîti ıv siätıl dîpärtmınt ıv neybırhûdz

    Произношение

    /ˈsətē əv sēˈatəl dəˈpärtmənt əv ˈnābərˌho͝odz/ /ˈsɪtiː əv siːˈætəl dɪˈpɑːrtmənt əv ˈneɪbɜrˌhʊdz/
Избранное