city of seattle department of neighborhoods

listen to the pronunciation of city of seattle department of neighborhoods
Английский Язык - Турецкий язык

Определение city of seattle department of neighborhoods в Английский Язык Турецкий язык словарь

don
{i} uzman

Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz? - Don't you trust the weathermen?

Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi? - Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right?

don
Beyefendi

Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun? - Why don't you give your seat to that old gentleman?

Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun? - Why don't you try to behave like a gentleman?

don
(İspanya'da) Bay
don
öğretmen

Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar. - Although teachers give a lot of advice, students don't always take it.

Öğretmenine soru sormaya çekinme. - Don't hesitate to ask your teacher a question.

don
Bey

Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim. - Having done my homework, I watched the baseball game on television.

Parkta beyzbol oynama. - Don't play baseball in the park.

don
(İngiltere'de) birdemde öğretim görevlisi
don
{f} giydirmek
don
{f} giymek

Ayakkabıyı çorap olmadan giymek hoşuma gidiyor. - I don't like to wear shoes without socks.

Şimdi eksantrik olun. Mor giymek için yaşlılığı beklemeyin. - Be eccentric now. Don't wait for old age to wear purple.

don
{i} İspanyol efendisi
don
don nehri
don
{i} öğretim görevlisi
Английский Язык - Английский Язык
don
city of seattle department of neighborhoods

    Расстановка переносов

    Ci·ty of Se·at·tle de·part·ment of neighborhoods

    Турецкое произношение

    sîti ıv siätıl dîpärtmınt ıv neybırhûdz

    Произношение

    /ˈsətē əv sēˈatəl dəˈpärtmənt əv ˈnābərˌho͝odz/ /ˈsɪtiː əv siːˈætəl dɪˈpɑːrtmənt əv ˈneɪbɜrˌhʊdz/
Избранное