Tom çok zor şartlar altında iyi bir iş yapıyor.
- Tom's doing a good job under very difficult circumstances.
Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi.
- The circumstances did not allow me to go abroad.
O, kendini koşullara uydurdu.
- He adapted himself to circumstances.
Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır.
- Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.
Bunlar özel durumlar.
- These are special circumstances.
Sorunun ardında karmaşık durumlar vardır.
- There are complicated circumstances behind the matter.
Bu durumda siz ne yapardınız?
- What would you do in this circumstance?
Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
- The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
Bu şartlar altında teslim olmaktan başka seçeneğimiz yok.
- Under the circumstances we have no choice but to surrender.
Şartları öğrenene kadar bir şey söyleyemezsin.
- You can't say anything till you know the circumstances.
Şartlar göz önüne alındığında, böyle bir olayın gerçekleşmesi kaçınılmazdı.
- Given the circumstances, it was inevitable that such an incident should take place.
O koşulları detaylı olarak açıkladı.
- He described the circumstances in detail.
Ben bu koşullar altında önemli bir baskı gösterdiğimi düşünüyorum.
- I think I've showed considerable constraint under the circumstances.
O, kendini koşullara uydurdu.
- He adapted himself to circumstances.
In such circumstances, it isimportant that precautions are taken to protectnearby structures.
Then another circumstance happened, which made a lasting impression on my memory, though I was but a small child.
living in reduced circumstances.
Under no circumstances should I be responsible for your reckless driving of my vehicle.
Under no circumstances should you see them again.
... extreme circumstances; had received years of training ...
... do not under any circumstances ever ...