Tom ordered a beer for himself and a gin tonic for Mary.
- Tom, Mary için cin tonik, kendisi içinse bira sipariş etti.
Tom stood in the corner of the room with a gin and tonic in his hand.
- Tom elinde bir cin ve tonikle odanın köşesinde durdu.
Cinderella had two evil stepsisters.
- Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
- Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
- Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.
- Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.
Tom believes that there are good and evil demons.
- Tom iyi ve kötü cinler olduğuna inanır.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
I don't believe in ghosts and goblins.
- Ben hayaletlere ve cinlere inanmıyorum.
Gnomes live in this forest.
- Cinler bu ormanda yaşıyor.