Tom was a homicide detective before he retired.
- Tom emekli olmadan önce bir cinayet masası dedektifi idi.
Tom was the victim of a homicide.
- Tom bir cinayetin kurbanıydı.
He was accused of murder.
- O cinayetle suçlandı.
He is guilty of murder.
- O cinayetten suçludur.
I believe he is not guilty of the crime.
- Cinayetle ilgili suçlu olduğuna inanmıyorum.
Murder is a wicked crime.
- Cinayet kötü bir suçtur.
Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds.
- Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler.
It is criminal to pay so much money for such trifles.
- Böyle ıvır zıvır için bu kadar çok para ödemek cinayettir.
Tom denied any involvement in the killing.
- Tom cinayetle herhangi bir ilgisi olduğunu yalanladı.
Most of Alexander Pichushkin's killings took place in Moscow's Bitsa Park between 1992 and 2006.
- Aleksandr Piçuşkin'in cinayetlerinin çoğu 1992 ve 2006 yılları arasında Moskova'daki Bitsa Parkı'nda gerçekleşti.
Layla was charged with conspiracy to commit murder.
- Leyla cinayet işlemek için komplo kurmakla suçlanıyordu.
Dan was accused of committing a murder.
- Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.