Tom, penceresinin dışında cıvıl cıvıl kuş sesleri duyabiliyordu.
- Tom could hear birds chirping outside his window.
O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.
- As he sits in the dark, typing away at his computer, he hears the sound of morning birds chirping away and realizes he has been up all night - but the insomniac still refuses to sleep.
Kuşlar mutlu şekilde cıvıldıyor.
- The birds were chirping happily.
Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıltı yaparlar.
- The birds chirp loudly while flying rapidly.
Ben böceklerin cıvıltısını duyabiliyorum.
- I can hear the chirping of insects.
Benim evcil kuşum bütün gece boyunca cıvıldadı.
- My pet bird chirped all night long.
Kuşların cıvıldamasını dinleyin.
- Listen to the birds chirp.
... ( detector chirping ) ...