Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.
- A childhood illness left her blind.
O, bir çocukluk arkadaşıdır.
- He is a childhood friend.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
- In childhood, time passes slowly.
... local leaders has helped bring down childhood obesity rates ...
... childhood joy of just playing the game, is what drives you. ...