Bölüm şefi öneriyi kabul etti.
- The section chief accepted the proposal.
O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.
- He has been the chief of his tribe for 35 years.
Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.
- In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.
- Since in this organization they're all chiefs and no Indians, it's a wonder any decisions get made.
Kazanın başlıca nedeni öngörülemeyen havaydı.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Ülkemizin başlıca ürünü pirinçtir.
- The chief crop of our country is rice.
1990'ın başlıca olayları nelerdi?
- What were the chief events of 1990?
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
Geçen yılın önemli olayları nelerdi?
- What were the chief events of last year?
Dünün önemli olayları neydi?
- What were yesterday's chief events?
Bölüm şefi öneriyi kabul etti.
- The section chief accepted the proposal.
O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.
- He has been the chief of his tribe for 35 years.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Mr.Randof is the chief suspect at the moment.
Komite genellikle profesörlerden oluşmaktadır.
- The committee is composed chiefly of professors.
Genellikle öngörülemeyen hava tarafından kazaya sebep olundu.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Kazanın başlıca nedeni öngörülemeyen havaydı.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
Hey, chief.
All firefighters report to the fire chief.
My father, Gadla Henry Mphakanyiswa, was a chief by both blood and custom.
When the Chief is Charged with any figure, in blazon it is said to be On a Chief.
Negligence was the chief cause of the disaster.
Jove was the chief god in Roman polytheism, like his Greek -equated- alterego Zeus ruled Mount Olympus.
... and as a chief executive I intend to lead by example ...
... the Chief Operating Officer of Facebook. And her ideas, her willingness to look at data ...